Astroloji

Astroloji Nedir? Astroloji ve Burçlar

Çeşitli Astroloji anlayışları vardır. Çin Astrolojisi, Hind Astrolojisinden; Aztek Astrolojisi, Maya Astrolojisinden farklıdır. Türkiye'de benimsenen Astroloji türü "Mezopotamya - Yunan - Roma" yöntemlerinden meydana gelmiştir.

Klasik Batı kültürünün temeli "Yunan - Roma" ikilisidir. Yunanlılar, Büyük iskender'in seferleri sırasında Astrolojiyi sistemleştirmişler ve devrin önemli astrologlarını Yunanistan'a getirmişlerdir. Mesela, Kaldeli Beroz, Hipokrat'ın doğum yeri ve Tıbbın geliştiği yer olan Kos/İstanköy Adası'na gelip yerleşmiş, Tıp ile Astroloji arasında bağlar kurmaya çalışmış ve O'nun öğrencileri Astroloji biliminin öncüleri olmuşlardır.

Rönesans'la Batı'ya geçen Astroloji sonunda Nostradamus (1503 - 1566) ile en üstün derecesine ulaşmıştır. Antik Yunan Dönemindeki Astrolojiye ilişkin düşünceler, M.S. 2. Yüzyılda yaşayan Astronom/Gökbilimci - Astrolog/Yıldızbilimci Pitoleme'nin " Tetrabiblos/Dörtlü Kitap" adlı kitabıyla Batı'ya, "El-Majeste" adlı tercümesiyle de Arap dünyasına geçmiştir. Pitoleme'nin görüşlerinin yanlış olduğu Kopenik tarafından ispatlanmnasına rağmen günümüzde de hala etkisini sürdürmektedir.

Hıristiyan Kilisesi, başlangıçta Astrolojiye karşı çıkmıştı. Çünkü, insan kaderinin Allah'ın dışındaki maddi güçlerle belirlenmesi, Hz İsa'nın tebliğ ettiği dine göre mümkün değildi. Buna karşı astrologların, Hz. İsa'nın doğumunu müjdeleyen "Mages Yıldızı" olgusuyla görüşlerini desteklemeleri sonucunda Papalar bile astrologlara başvurmaktan kendilerini alamamışlardır. Mesela, Aziz Augustine (365 - 430) kitabında, gençliğinde Astroloji ile ilgilendiğini yazmıştır. Galile ve Kepler gibi Gökbilimcilerin de uğraştığı Astroloji, 17. Yüzyılla birlikte bilimdeki gelişmeler sonucu ilerlemesini durdurmuştur.

Astrolojinin temel felsefesi; Güneş ve Gezegenlerin hareketleri, onların birbiriyle olan açısal ilişkilerinden anlamlar çıkarmak ve etkilerinin kişilerin karakterini belli doğrultulara ittiğini kabul etmektir. Mesela, Yengeç burcunda falanca gezegenle filanca gezegen arasındaki açısal ilişki, o dönemde doğan kişilere suya düşkün özellikler vermekte ve onun ruhsal yapısında belli bir etkinlik oluşturmaktadır.

Buna, Psikoloji bilimi bakımından "Psikolojik Sembolizm" denilebilir. Kaygıların, bunalımların, rasyonel zayıflıkların arttığı dönemlerde Astrolojiye başvuranların çoğaldığı gözlemlenmiştir. Çünkü, Ademoğlu felsefi ve akılcı açıklamalardan korktuğu, kaçındığı veya çözümleyemediği psişik bunalımlarda öz kontrolünü yitirip, genellikle doğaüstü, akıldışı "irrasyonel" açıklamalara sarılır.

Psikanalist - Tarihçi Prof. Luigi şöyle der: "Astroloji ciddiye alınmalıdır. Çünkü, yıldızlarla insan arasında bir bağ mevcuttur. 12 değişik insan tipi genel planda vardır. Mesela, Akrep ve Savaş Tanrısı Mars, insanın bilinç altındaki savaşçı duygularını simgeler. '12 temel Akretip', tarihin ve toplumun etkisiyle değişikliklere uğramıştır. Mesela, Akrep'teki şiddet ve gaddarlık önce 'Gladyatörlük' şeklinde ortaya çıkmıştır. Tarihin akışı içinde bu enerji değişik biçimlere dönüşmüş, ama insandaki 'şiddet ateşi' hiçbir zaman sönmemiştir."

ABD.'de Penn State Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Hullguist, insanların ömürlerinin de burçları tarafından tayin edildiğini ileri sürmüştür.

Astroloji, günümüzde, Gezegenler dünyasında olup biten birtakım olayları en iyi şekilde müşahede edip, onlardan çıkarılacak istatiksel sonuçları yorumlayarak dünyada ve insanların bünyelerinde cereyan edenler arasında bazı bağlantılar kurar.